4 Mart 2013 Pazartesi

Barış Zayıflama Kampına Hoşgeldiniz :)


 Uzun bi ara verdik yine...
Kış dönemi misafir ağırlama döneminide geride bıraktık :)
Barış'ım ne kadar şanslı...Aslında belkide şanssızlığın içinde şanslı...Nasıl oldu bu şimdi...

  Ailelerde uzakta olmaktan arada bir yakınır arada birde iyiki böyle derim. Barış tarafından bakınca pek olumlu bi durum değil elbet...istediği zamanda gidebileceği dayı,hala,amca yakında değilken,parka götürücek dede her zaman yanımızda olmayınca çocukta biraz ister istemez fazlaca anne-baba düşkünü oluyor ya da çocuğun yapısıdır..amaan neyse konumuzu aştım :) Önemli olan en yakınlarımızla ne mutlu ki hasret giderebilecek şartlardayız :)

    Ankara'ya geçen yıl ki gibi biz gitmek isterdik ama eşimin bu yıl fırsatı olmayınca Ankara bize geldi...Oğluşumun öğretmen olan  halası sömestr tatilini fırsat bilerek kar kış demeden geldi öncelikle...


 Gelişme varki hemen alıştı Barış çünkü tanıyorda artık. :)

   Sonrasında yine sömestr tatilinden faydalanan dayı düştü yollara...Tabii dede ve anneannede onunla beraber...
     Yaklaşık bir hafta kaldılar ve Barış'ın en sevdiği oyun hep koşmak oldu! Bulduğu her fırsatta boş bulduğu kişiyle koridor boyu koşmaya başlayıp sonrada diğerlerini dahil etti koşturmacaya...Hele ki kalvaltı sonrası şımarmacaları pek sevdi sabah aldığı portakal-elma-havuç dopingi ve enerjisiyle kovalanmaç kaçılmaz oldu tabii...

 
   Üstelik kendi kendine oyunlarda buldu hepimizi kaldırıp yan yana duvara dizmece,müzik açtırıp hep beraber oynamaca... :)
   Akşamları da dedeyle pek oynadılar...

Dayıyı geçirme zamanımız çok dramatik oldu :( Hepsi arabaya bindikten sonra Barış'ta ilk defa birinin ardından gitmek istedi... Araba sokakta giderken minik ellerini açıp "dittiii"dedi yavru kuşum... sonra kucağımdan indi arabanın gittiği yöne yürüdük döndüğü yerden devam ettik yeni sokak başına gelince bi sağa bi sola baktı yavrum göremeyince başladı huysuzlanmaya... :( Dayı yada çok zor geldi bu defa gitmek ona arkasından gittiğini söyleyince ağlamış hatta... Artık büyüyünce insanlarla daha bilinçli oynamaya iletişim kurmaya başlayınca ayrılıklarda zor olucak elbet...
   Anneanneleri gönderdik bu seferde ertesi gün babaanne ve dedeyi ağırladık :)
Nedense onlara alışmak biraz daha zor oldu..Ama onunla koşmaya başlayınca durum kolaylaştı :) 


  Evde 60'lı 70'li yaşlarda koşan babaanne ve dede işte :) Sözkonusu torun olunca yaşlılık mı olur muş??
Bu durumlarda alt katımızın boş olması isabetli diyorum :)
 Yine bir hafta babaanneleri ağırladık ki onlar gitmeden ben ağır bi gribe yakalandım uzun zamandır böyle hasta olduğumu hatıramıyorum sağ olsun kayınvalidem 2 gün halletti mutfak olayını sonrada Barış'ım benden kapınca şifayı bu kez yine annem yetişti imdadımıza ve yeni gitmiş olan annişle tekrar kavuştuk..
     
 Dünde yine anneanneyi geçirdik vu uzun misafir ve hastalık sürecinden sonra döndük sahalara... :)

 Dediğim gibi Barış her gelenle koşturmaca oynadığından gelenler bol kalori yaktı... Tabii benim yemeklerimden ve tatlılarımdan atabildilerse :P

  Spor merkezi yakınınızda yoksa bizim eve bekleriz :)

 

2 yorum:

  1. maşallah çok tatlı :) Allah nazarlardan korusun..
    Tontirikler BLog

    YanıtlaSil